Bulanık görme, bir nesneye ya da çevreye odaklanmada zorluk yaşanması, görüntülerin netliğini kaybetmesi durumudur. Görme keskinliğinin azalmasıyla kişi, objeleri puslu, silik veya gölgeli algılayabilir. Bu durum tek gözde ya da her iki gözde birden ortaya çıkabilir. Görme kaybından farklı olarak bulanık görme genellikle geçici olabilir; ancak altında ciddi bir neden yatıyorsa kalıcı görme problemlerine yol açabilir. Gözde odaklama bozuklukları, yapısal sorunlar veya sistemik hastalıklar bu semptomun ardında olabilir.
Bulanık görme bazen göz hastalıklarının ilk belirtisidir. Katarakt, göz merceğinin şeffaflığını kaybetmesiyle karakterize olup görüntülerin puslu algılanmasına neden olur. Glokom, göz içi basıncının artmasıyla optik sinirin zarar görmesine neden olurken, özellikle periferik görme alanını etkiler. Makula dejenerasyonu ise merkezi görme kaybıyla sonuçlanır. Şeker hastalığına bağlı gelişen diyabetik retinopati, retina damarlarında hasar oluşturarak bulanık görme ile kendini gösterebilir. Ayrıca optik nörit, retina dekolmanı, inme, migren, multipl skleroz gibi nörolojik hastalıklar da bu duruma neden olabilir.
Bulanık görme birçok farklı nedenle ortaya çıkabilir. En yaygın neden kırma kusurlarıdır; miyopi, hipermetropi ve astigmatizma gibi durumlarda ışığın retina üzerine düzgün şekilde odaklanamaması sonucu görüntü netliğini kaybeder. Göz kuruluğu, uzun süreli ekran kullanımı, uyku eksikliği, yetersiz aydınlatma gibi çevresel faktörler de geçici bulanıklığa neden olabilir. Ayrıca yaşa bağlı değişiklikler, hormonal dalgalanmalar ve bazı ilaçların yan etkileri de görmede bulanıklık oluşturabilir.
En sık görülen nedenlerin başında kırma kusurları gelir. Miyopi (uzağı net görememe), hipermetropi (yakını net görememe), astigmatizma (hem yakın hem uzak görüntüde bozulma) ve presbiyopi (yaşa bağlı yakını görememe) gibi durumlarda göz, gelen ışığı retinanın üzerine net bir şekilde odaklayamaz. Sonuç olarak görüntüde bulanıklık oluşur. Bu problemler genellikle kademeli ilerler ve uygun optik düzeltme ile kolaylıkla kontrol altına alınabilir.
Katarakt, göz merceğinin şeffaflığını kaybederek matlaşmasıyla ortaya çıkan bir durumdur. Görüntüler puslu, soluk ya da sisli algılanır. Genellikle yaşa bağlı gelişir, ancak travma, diyabet, bazı ilaçlar (örneğin kortikosteroidler) ve radyasyon da katarakt gelişimini tetikleyebilir.
Yeterli gözyaşı üretilememesi ya da gözyaşı kalitesinin bozulması, kornea yüzeyinde düzensizlik oluşturarak geçici bulanık görmeye yol açar. Özellikle uzun süre bilgisayar kullananlarda, klimalı ortamlarda çalışanlarda ya da kontakt lens takanlarda bu durum sıkça görülür.
Diyabet hastalarında uzun vadede göz damarları zarar görebilir. Bu damarlar sızdırabilir, yeni anormal damarlar oluşabilir ve retinada ödem ya da kanamalar gelişebilir. Sonuç olarak bulanık görme meydana gelir. Bu durum ilerleyici olup, tedavi edilmezse kalıcı görme kaybına neden olabilir.
Göz içi basıncının yükselmesiyle optik sinirin hasar görmesiyle ortaya çıkan bu hastalık genellikle sinsi ilerler. Başlangıçta görme alanında daralma olurken, ilerleyen dönemde merkezi görme de etkilenir ve bulanıklık meydana gelir.
Makula, net ve keskin görmeyi sağlayan retina bölgesidir. Özellikle yaşa bağlı makula dejenerasyonu, merkezi görmeyi etkileyerek kitap okuma, yüz tanıma gibi becerileri zorlaştırır. Bu hastalıkta bulanık görme, düz çizgilerin eğri görünmesiyle birlikte olabilir.
Beyin ve sinir sistemine bağlı bazı hastalıklarda da bulanık görme görülebilir. İnme (felç),beyin tümörleri, multipl skleroz gibi durumlar göz sinirlerini etkileyerek görsel netlikte bozulmaya yol açabilir. Bu tip bulanıklık genellikle ani başlar ve başka nörolojik semptomlarla birlikte seyreder.
Yorgunluk, düşük kan şekeri, tansiyon dalgalanmaları, alkol kullanımı, bazı ilaçlar ve migren atakları da geçici bulanık görmeye neden olabilir. Bu tür bulanıklık genellikle kısa sürelidir ve altında yatan neden ortadan kalkınca kendiliğinden düzelir.
Bulanık görmenin nedeni doğru şekilde saptanmadıkça etkili bir tedavi uygulamak mümkün değildir. Tanı süreci kapsamlı bir göz muayenesiyle başlar. Göz dibi incelemesi, görme keskinliği testi, göz içi basınç ölçümü ve kornea, lens, retina gibi yapıların değerlendirilmesi yapılır. Gerekirse ileri görüntüleme yöntemleri (OCT, fundus fotoğrafı, anjiyografi vb.) kullanılır. Şayet sistemik bir hastalıktan şüpheleniliyorsa, kan testleri, nörolojik muayeneler ve beyin görüntüleme yöntemleri de tanıya katkı sağlayabilir.
Bulanık görmenin tedavisi, altta yatan nedenin doğru tanımlanmasına bağlıdır. Her nedene özgü farklı bir yaklaşım benimsenmelidir.
Optik düzeltme yöntemleri en temel tedavi biçimidir. Gözlük veya kontakt lensler, görsel netliği sağlamak için kullanılır. Refraktif cerrahi (örneğin lazerle göz çizdirme) ise kalıcı çözüm isteyen bireylerde tercih edilebilir.
Kataraktın tek etkili tedavisi cerrahidir. Bulanıklığa neden olan doğal mercek çıkarılarak yerine yapay bir mercek (intraoküler lens) yerleştirilir. Operasyon sonrası görme genellikle dramatik şekilde düzelir.
Gözyaşı damlaları, göz yüzeyini nemlendirerek görsel netliği artırır. Ağır vakalarda gözyaşı kanallarını tıkayan prosedürler veya özel anti-inflamatuar damlalar kullanılabilir.
Bu hastalıklarda tedavi retina odaklıdır. Göz içi enjeksiyonlar, lazer tedavisi ve bazı durumlarda cerrahi müdahaleler gerekebilir. Aynı zamanda temel hastalığın (örneğin diyabetin) kontrolü hayati önem taşır.
Göz içi basıncını düşürmeye yönelik damlalar, oral ilaçlar ya da cerrahi girişimler kullanılır. Amaç, optik siniri koruyarak hastalığın ilerlemesini durdurmaktır.
Bu durumda tedavi göz hekimi ile nöroloğun iş birliğinde yürütülür. İnmelerde kan akışını artırmaya yönelik acil tedaviler, multipl sklerozda bağışıklık sistemini düzenleyen ilaçlar, tümörlerde cerrahi ya da radyoterapi gibi yaklaşımlar gündeme gelir.
Bulanık görme, çoğu zaman masum görünse de ciddi sağlık problemlerinin habercisi olabilir. Bu nedenle geçici bile olsa, özellikle sık tekrarlıyorsa ya da aniden geliştiyse, mutlaka bir göz doktoruna başvurulmalıdır. Erken tanı ve uygun tedavi ile çoğu bulanıklık durumu başarılı bir şekilde yönetilebilir. Görme sağlığı, yaşam kalitesinin temel taşlarından biridir; bu nedenle göz sağlığını korumak adına düzenli kontroller ihmal edilmemelidir.
Ani başlayan bulanık görme ciddi bir durumun habercisi olabilir. Retina dekolmanı, optik nörit, göz içi kanama ya da geçici iskemik atak (TIA) gibi durumlar acil müdahale gerektirir. Aniden başlayan tek taraflı görme kaybı ya da bulanıklık, çoğu zaman göz değil beyin kaynaklıdır. Bu tür vakalarda zaman kaybetmeden bir göz hekimi ya da nöroloji uzmanına başvurulmalıdır. Geç kalınması durumunda kalıcı görme kaybı riski yüksektir.
Kısa süreli bulanık görme genellikle geçici nedenlere bağlıdır. Kan şekeri düşüklüğü, tansiyon dalgalanmaları, uzun süre ekran başında kalmak ya da aşırı yorgunluk geçici bulanıklık yaratabilir. Migren atakları sırasında görülen görsel aurada da bulanık görme olabilir ve bu durum genellikle 15-30 dakika içinde düzelir. Göz yüzeyini etkileyen toz, yabancı cisim veya lens kullanımı da kısa süreli bulanıklıklara neden olabilir.
Sadece bir gözde görülen bulanıklık, o göze özgü bir hastalık ya da travmayı düşündürür. Göz kuruluğu ya da lensin yerinden oynaması gibi basit nedenlerden, optik sinir iltihabı veya retina tabakasında yırtık gibi ciddi hastalıklara kadar uzanan geniş bir yelpazesi vardır. Tek taraflı bulanıklık aynı zamanda beyne giden optik yollarda da bir hasar olduğunun işareti olabilir. Bu nedenle özellikle uzun süren ya da tekrar eden tek gözde bulanıklık ihmal edilmemelidir.
Gözdeki bulanıklığın geçmesi için öncelikle neden belirlenmeli ve ona yönelik bir tedavi uygulanmalıdır. Eğer kırma kusuru varsa uygun gözlük ya da lens reçete edilmelidir. Göz kuruluğuna bağlı bir bulanıklık varsa suni gözyaşı damlaları işe yarayabilir. Enfeksiyon varsa antibiyotik tedavisi, alerji varsa antihistaminikler önerilebilir. Sistemik hastalıklar kontrol altına alındığında görme netliği de geri kazanılabilir. Geçmeyen veya tekrarlayan bulanıklık durumlarında ise mutlaka bir göz doktoruna başvurulmalıdır. Kendi kendine geçmesi beklenen durumlarda zaman kaybı kalıcı hasarlara yol açabilir.
Detaylı bilgi, danışma veya randevu için hemen bizi arayabilirsiniz.
İletişim Bilgileri
Prof. Dr. Ahmet AkmanGöz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı
YORUMLAR
Hakkımda
İletişim