Glokom, halk arasındaki adı ile göz tansiyonu hastalığı görme sinirinin hasar görmesi sonucu ortaya çıkan, önce görme alanının daraldığı ve ileri safhalarda geri dönülmez körlüğe yol açan çok sinsi bir hastalıktır. Dünya da glokom, katarakt sonrası ikinci körlük nedenidir.
Göz tansiyonu yüksek hastalarda, glokom görülmesi ihtimali çok yükseldiği için genellikle göz tansiyonu ve glokom aynı hastalığın ismi olarak kullanılır. Aslında, her yüksek göz içi basıncı glokom hastalığına yol açmaz, bu duruma oküler hipertansiyon denir.
Bazen de göz tansiyonu düşük olmasına rağmen glokom hastalığı ortaya çıkabilmektedir. Bu duruma ise normal basınçlı glokom denir. Bu nedenle glokom hastalığının tanısında sadece göz tansiyonu ölçümü değil, asıl görme sinirinin sağlam olup olmadığı değerlendirilmesi önemlidir.
Glokomun temel özelliği çoğu hasta da ciddi ve geri dönüşsüz görme kaybı oluşana kadar hiçbir belirti vermesidir. Bunun sebebi glokom da oluşan görme kaybının merkezden değil çevre görmeden başlaması ve bu nedenle iki göz açıkken hastanın bu kaybı hissetmesinin mümkün olmamasıdır.
Çoğu glokom hastasında göz tansiyonu yavaş yavaş yükseldiği için hastada bir belirti oluşmaz ama her gün görme siniri yavaş yavaş ölür ve hastanın fark ettiği aşama olan merkez görmenin kaybı başladığında ise işi işten çoktan geçmiştir. Bu nedenle 45 yaş sonrası her birey senede bir kez göz muayenesi olmalı, sadece göz tansiyonu ölçülmesi ile kalınmamalı OCT yani sinir hücre sayımı yapan tomografi cihazı ile de ölçüm yapılmalıdır. Bu sayede glokom çok erken aşamalarda tanınarak, erken tedavisi yapılabilir.
Göz tansiyonu ani yükselen bireylerde gözlerde ağrı hissedilmesi glokomun belirtilerinden birisidir. Ayrıca ani ve çok yükselen tansiyona bağlı geçici merkez görme kaybı da oluşabilir.
Akut glokom krizinde;
Video: Prof. Dr. Ahmet AkmanGöz Tansiyonu (Glokom) Nedir?Tüm Videolar
Glokom aslında bir hastalıklar topluluğudur. Temelde açık ve kapalı açılı olarak ikiye ayrılır.
Glokom, görme sinirinin hücrelerinin ölmesidir. Bu ölümün sebebi, çoğu hasta da yükselen göz tansiyonunun sinirin kan dolaşımını bozması ve basıncın sinir hücrelerini ezmesidir. Ayrıca göz tansiyonu çok yükselmeden de hastanın kan basıncı yani kol tansiyonu düşükse göze az kan geleceği için normal basınçlı glokom oluşur.
Sonuç olarak ya göz tansiyonu yükselerek ya da göze gelen kan azalarak görme siniri hasarlanır ve glokom oluşur.
Göz tansiyonu, bir balona benzeyen gözümüzün bütünlüğünü ve hayatiyetini koruyabilmesi için içinde yapılan aköz isimli sıvının yaratığı basınçtır. Bu sıvı bir bölgeden yapılırken diğer bir bölgeden de göz dışına çıkar ve kana karışır.
Göz tansiyonu, genellikle bu dışa akım sisteminin bozulması sonucu yükselir, yani yapılan sıvı sabitken dışarı çıkan sıvı azalır bunun sonucunda göz içi basınç, yani göz tansiyonu yükselir.
Toplumda göz tansiyonu ortalaması 16-21mmHg arasındadır. Yukarıda belirtildiği gibi bazen 26-28mmHg göz tansiyonu değerleri ile göz etkilenmezken bazı hastalarda 10mmHg ile bile hasar oluşup ilerlemektedir.
Ayrıca bu değerler, özellikle aplanasyon tonometresi denilen, mavi ışıkla göze yaklaşarak ölçüm yapan güvenilir cihazla ölçüldüğünde değerlidir. Hava üfleyerek yapılan ölçümlerde hata payı yüksektir.
Glokom hastalarında hiçbir zaman havalı alet ölçümleri ile tedavi planları yapılmamalıdır. Doktorunuza aplanasyon tonometresi yani gerçek göz tansiyonu ölçüm cihazı ile yapılan ölçümlerin sonucunu sormanız gereklidir. Göz Tansiyonu Kaç Olmalıdır? ▶
Göz tansiyonu tam olarak ölçmek mümkün değildir. Çünkü bu ancak göz içine bir iğne sokularak yapılabilir ve pratikte mümkün değildir. Ancak birkaç farklı yöntemle göz küresinin dışından göz içi basıncı indirekt olarak ölçülür.
En sık kullanılan yöntem, air-puff denen göze hava üfleyen cihazdır. Bu cihaz kolay ölçüm sağlasa da temelde sadece bir tarama cihazıdır. Asıl cihaz glokom hastalarının tanı ve takibinde kullanılması şart olan, göze damla damlatılarak mavi ışık ile ölçüm yapan aplanasyon tonometresidir. Bu cihaz, göz tansiyonu ölçümündeki en hassas cihazdır ve hata yapma ihtimali havalı cihaza göre çok düşüktür.
Kliniğimiz de sık sık başka merkezde sadece havalı cihazla ölçümü yüksek çıktığı niçin gereksiz yere glokom tanısı almış ve yan etkileri olan glokom ilaçları kullanan hastalara rastlamaktayız. Bu tür hatalarının önüne geçmenin yolu göz tansiyonu ölçümlerinin gerçek cihazla yapılmasıdır.
Prof. Dr. Ahmet Akman, tüm glokom hastalarında göz tansiyonu aplanasyon tonometresi yani doktor tarafından kullanılan gerçek cihazla kendisi ölçmektedir. Havalı cihazı sadece aplanasyon ölçümlerinin sağlaması olarak kullanmaktayız.
Yakın zaman kadar mümkün olmayan evde tansiyon ölçümü, yeni bir teknoloji ile mümkün olmuştur. Ancak bu cihaz oldukça pahalı bir cihazdır. Hastanın kendisi ölçüm yapabilir ve sonuçlar doktoruna bilgisayardan ulaşır. Ülkemizde de bulunan bu cihazı satın alan hastalar vardır.
Unutulmaması gereken, her gün her dakika tansiyon ölçmeye gerek olmadığıdır. Asıl önemli olan doktorunuzun yaptığı sinir değerlendirme testleri olan OCT ve görme alanı testleridir. Bunlar bozuluyorsa zaten doktor göz tansiyonun kötü gittiğini anlarken, hasar durmuş ilerlemiyorsa göz tansiyonunun iyi gittiğini anlar.
Yukarıda belirtiğimiz gibi tek bir hastalıktan çok, birçok farklı hastalığın genel adıdır. Glokom, doğuştan itibaren görülebilse de genellikle 40-50 yaşlardan sonra ortaya çıkar.
Diğer göz hastalıklarının aksine merkezi görme en son safhaya kadar korunduğundan hasta gittikçe daralan görme alanı kaybını fark etmez, son aşamaya geliceye kadar herhangi bir belirti vermediğinden, görmenin sinsi hırsızı olarak adlandırılır.
Görme sinirinin değerlendirilmesi kliniğimizde de en son teknoloji modelleri bulunan OCT cihazı ve görme alanı testi ile değerlendirilir. Bu konulardaki ayrıntılı bilgiye youtube sayfamızdan daulaşabilirisiniz. Prof. Dr. Ahmet Akman Youtube Kanalı ▶
Hastalığın erken dönemlerinde göz siniri tomografisi “optic coherence tomografi” kısa adıyla OCT kullanılırken, ileri dönemlerinde görme alanı testi yapılması önemlidir. Prof. Dr. Ahmet Akman Ankara da göz tansiyonu ve glokom hastalığı konusunda uzun yıllardır hastalarına hizmet vermektedir.
Prof. Dr. Ahmet Akman’ın Ankara Söğütözün de bulunan muayenehanesinde, göz tansiyonu ve glokom hastalığı tanısında ve takibinde kullanılan en gelişmiş cihazlar olan Zeiss Cirrus 5000 OCT cihazı ve Humphrey HFA3 görme alanı cihazı, diğer modern göz muayene cihazlarına ek olarak bulunmaktadır.
G1: Normal Göz Siniri / G2: Hasarlı Göz Siniri
Gereken her hastada, OCT bizzat Prof. Dr. Ahmet Akman tarafından yapılmaktadır. Ayrıca Prof. Dr. Ahmet Akman ABD ve Avrupa da yayınlanmış, glokomda OCT hakkındaki dünyadaki ilk kitabın yazarıdır ve 5 yıldır Amerika da her yıl düzenlenen Amerikan Göz Akademisi kongresinde tüm dünyadan gelen doktorlara glokomda OCT nin nasıl kullanılacağı hakkında kurs vermektedir. Amerikan Göz Akademisi kongresi dünyanın en büyük en prestijli göz kongresidir. Dünyadaki körlük nedenleri arasında ikinci sırada bulunan glokom hastalığının tanısı erken dönemde konulduğunda damlalar ile tedavisi mümkündür.
Günümüzdeki tedavi yöntemleri sayesinde tanısı erken konulmuş glokom hastalarının görme kaybından korkmasına gerek yoktur. Ancak hiç unutulmaması gereken nokta, glokom hastalığı tanısı konulduktan sonra takibin çok önemli olduğudur.
Tedavinin yeterli olup olmadığının anlaşılması ancak zaman içinde yapılan OCT testleri ve görme alanlarının birbirleriyle karşılaştırılması ile mümkündür. Bu iki cihaz içinde bulunan değişim programları ile yapısal ve fonksiyonel değişikliklerini ilk günkü testlerle karşılaştırmakta ve görme sinirinde bir kayıp yaşanıyorsa bunu doktora bildirmektedirler. Bu nedenle bu testlerin her zaman aynı doktor tarafından ve ayni cihazlarda yapılması gerekmektedir.
Aynı marka cihazlar olsa bile, farklı zamanlarda yapılmış farklı testlerin karşılaştırılması, cihazlar içinde bilgiler bulunmadığından, mümkün değildir.
Bu sebeple glokom hastasının ömür boyu güveneceğini, glokom uzmanının takibine girmesi ve takibin aksatmadan aynı merkezde aynı doktor tarafından yapılması gerekmektedir.
Prof. Dr. Ahmet Akman takip ettiği hastalarının 1996 yılından beri olan tüm OCT (Göz Tomografisi) görüntülerini arşivinde bulundurmaktadır.
Prof. Dr. Ahmet Akman Ankara daki göz muayenehanesinde glokom hastalarının tanı, takip ve tedavisinde 25 yıllık tecrübesi, modern OCT ve görme alanı ile hizmet vermektedir.
Glokom, diğer bir adı ile göz tansiyonunun tipleri temelde üç hastalık grubundan oluşmaktadırlar.
Açık açılı glokom farklı alt gruplardan oluşabilir. Ancak tümünün ortak özelliği, nispeten yavaş ve sinsi seyretmeleridir. Hastalar gözlerindeki bozulmayı fark edemediğinden hastalık çok ileri safhalara ulaşıp, körlük seviyesine yaklaşana kadar hiçbir belirti hissetmeyebilirler.
Bu sebeple 40 yaşından itibaren düzenli aralıklarla göz muayenesine gitmeleri ve doktorlarına hem göz tansiyonu değerleri hem de görme sinirlerinde glokom şüphesi uyandıracak değişikliklerin olup olmadığını sormaları gerekmektedir.
Kapalı açılı glokomlar, anatomik olarak gözün ön odacığının dar olması sonucu ortaya çıkarlar. Bu tür gözlerde stres, uzun süre karanlıkta oturmak ya da göz muayenesinde damlatılan büyütücü damlalar sebebiyle glokom krizi gelişebilir.
Göz tansiyonu aniden 50mmHg üzerine çıkar, gözde yoğun ağrı, görme, bulanıklığı, bulantı, kusma gibi belirtilerle hızla kaybedilir. Dar açılı gözler, göz doktoru tarafından erken fark edildiğinde lazerle yapılacak basit bir işlem bu riski ortadan kaldırırken hastanın hayat boyu görmesini korunur.
Dar açılı gözlerde glokom krizine yol açabilen bir başka faktörde kullanılan çeşitli ilaçlardır. Bu sebeple özellikle alerji ve grip ilaçları olmak üzere, prospektüsünde glokom ile ilgili uyarı olan ilaçlar bu tür hastalar tarafından göz doktoruna sorulmadan kullanılmamalıdır.
Doğuştan ortaya çıkan glokomlar ya da konjenital glokomlar, en ciddi körlük sebeplerindendir. Erken dönemde fark edilmeleri ve çok acilen ameliyat edilerek tedavi edilmeleri gerekir.
Özellikle akraba evlilikleri doğumsal glokomların daha sık görülmesine sebep olmaktadır. Bunu sebebi hastalığın kalıtsal geçişidir. Ancak ailede olmasa da bazı bebeklerde konjenital glokom ortaya çıkabilmektedir. Konjenital glokomun en önemli belirtileri, bebek’teki ışık hassasiyeti, göz sulanması ve göz küresinin gittikçe büyümesidir.
Oküler hipertansiyon, glokom hastalığı oluşmadan göz tansiyonunun yüksek ölçülmesidir. Bu hastalar glokom hastalığı geliştirme riski yüksek olsa da, hepsinde görme siniri hasarı oluşmaktadır.
Oküler hipertansiyonu olan hastalar göz doktoru tarafından OCT Testi ile belli aralıklarla takip edilmelidirler. Bu sayede gereksiz ilaç kullanımının önüne geçilir ancak görme sinirinde hasar oluşması saptandığında vakit kaybetmeden ilaç kullanımına başlanır.
Glokom temelde bir takip hastalığıdır. Aynı doktor da, aynı cihazlarda belli aralıklarla yapılan görme siniri değerlendirmeleri tedavinin temelidir. Sinirde hasar oluşuyorsa göz tansiyonu düşürülmelidir. Bu nokta da önce damlalar yetmiyorsa lazer tedavileri ve ameliyatlar devreye girer.
Erken tanı konulmuş glokom hastası, uzman bir doktor gözetimin de iyi bir tedavi altında hayat boyu iyi görmesini korur, körlük oluşmaz. Korkulacak nokta geç kalınmış ve yetersiz tedavidir. Glokom Tedavisi ▶
Detaylı bilgi, danışma veya randevu için hemen bizi arayabilirsiniz.
İletişim Bilgileri